11 Eylül 2011 Pazar

Cezmi Ersöz "Kafka Market"

 Uzun zamandır kitap yorumu yapmıyorum. Blogda sadece 2 kitap yorumunun olması vicdanımı sızlatmıyor da değil. Burada yorum yapmak çok da önemli bi mesele değil ama ben çok unutkan bi insanım. Nasıl anlatsam günlük hayatımda değilim ama bu tarz fikirsel düşünsel konularda unutkanım. Mesela isimleir unuturum, yüzleri unuturum ama ocağı açık unutmam, anahtarı kapının üstünde unutmam. Kitaplarda da durum böyle unutuyorum. Çoğunlukla gelirler ya sen bi kitaptan bahsetmiştim şöyle şöyle demiştim. Zorlarım biraz evet anlattığı olayın ne zaman olduğunu öyle söyleidğimi bi süre sonra hatırlarım ama kitabı bi türlü hatırlamam. Heleki kitap üzerinde birileriyle oturup konuşmamaışsam.

  Bu sabah kitaplığa baktım. Okuduklarımla okumadıklarımı ayırdım. Okuduğumu bilidğim kitapların hemen hemen hiçbirini hatırlamıyordum. Çok değil en fazla 2 yıl olmuştur okuyalı. Doğrusunu söylemek gerekirse bazılarını okuyup okumadığımı anlamak için kitabın eskimişliğini kontrol etmem gerekti. Bu durumdan rahatsız oluyorum. O kitapları okuduktan sonra unutmak istemiyorum. Zamanı geçiştirmiş olmak için okumak istemiyorum. Okurken o şekilde okumuyorum ama okuduktan sonra unutunca öyle olmuş oluyo. Bu yüzden bloga aktarmada daha hassas davranmayı düşünüyorum.

  Önceki kayıtta elimde Kafka Market olduğunu söylemiştim. Bu gün bitti. Kitap nedense yol kitabı oldu benim için. Otobüste geçen zaman içinde tükettim kitabı. Genelde yolda başlarım ama bitiirnceye kadar bırakmam. Bunda öyle olmadı. Herhalde öykülerden oluştuğu için. Kitap sanki bir blog okuyormuşsunuz hissi veriyor. Emin değilim belki de köşe yazılarıdır. Bazıları deneme bazıları ropörtaj bazılarıysa anı. Bazılarında sıkıldım ama genel olarak hoş güzel çerezlik bir kitap.

 Sevdiğim bölümlerin başlıklarını aktarayım:

 *Yeşilçamın perde arkası detayları
 *Kafka market
 *İstanbulda karlı bir günde işe gitme kahramanlığı
 *Zorbaya  zorba dediği için
 *Sınıfta kalanlar tarihi
 *İyi geceler sevgilim. Elveda değil
 *Taşrada demokrat olmak çok zor
 *Yeryüzünde hiçbir tanrı futbol tanrısı kadar sevilmedi
 *Bank 24, nasıl aldıysan ver şu maaşımı!!!


 Ve kitaptan bi alıntı. Son yazılardan birinde. Cezmi Ersöz her gayin alınmadığı özel bir bar sahibiyle ropörtaj yapıyor.
 .....
 -Kafsı çalışmayan, kültürsüz, asosyal eşcinsel olamaz mı?
 -Olabilir. Ama kendi varlığını ortaya koymak zorunda. Daha çok sosyal olmak zorunda Bu diğer zınlıklar içinde böyle. Ezildiklerini hissettikleri oranda, daha güçlü bir yapıya gelmek için çaba sarfediyorlar.
....

2 yorum:

Tatlı Tuzlu Anılarım dedi ki...

Bunu bende çok sık yaşıyorum dediğin gibi kapıda anahtar unutmam fişte ütü unutmam sonracıma bişeyi unutmam ama iş yerinde demın kım aramsıtı diye sor hatrılamıyorum kiapları fln unutmam da ı syerınde çok oluyo bu bana ben bu irdeliyorum şu an tam dibe varamadım ama altında şu tip nednelerin yattıgını düşünüyorum önemsememe veya aman hatırlamasam ne olucak veya etkılenmeme veya anlamsız odlugunu düşüneme veya bir musibetını gormemek gibi ama emın değilim dedim işte irdeliyorum hadi by :)

çiğdem dedi ki...

ben pek irdelemdim şurda saydığıun tüm sebepler benim içnde geçerli olabilir.
aişe bir de ben yüzleri inanılmaz çabuk unutuyorum. ki öyle biar hastalık varmış yüz tanımama hastalığı diye. çok ileari safhada olmasamda belirtile"rini taşıyorum

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...